teknoloji

adtech

29 Ağustos 2008 Cuma

bayındır hastanesinden çocuk bebek haberleri

Sakar çocukların obez olma riski daha olası LONDRA - İsveçli ve İngiliz bilim adamlarının, yaşları 7 ila 11 olan binlerce çocuk üzerinde yaptığı araştırma, çok kötü bilişsel ve fiziksel kontrol ve koordinasyona sahip çocukların yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde obez yetişkinlere dönüşme olasılığının çok daha yüksek olduğunu gösterdi. Araştırma kapsamında, İsveç’teki Karolinska Enstitüsü ve Londra Kraliyet Kolejinin, 1958 yılından bu yana İngiltere’de Ulusal Çocuk Gelişim Çalışması’na katılan 11 binden fazla kişiyi incelediği belirtildi.Bu kişilerden yaklaşık 8 bininin el kontrolü ve sakarlıklarının 7 yaşındayken öğretmenleri tarafından değerlendirildiği, 7 binden azının el kontrolü ve koordinasyonunun 11 yaşındayken bir doktor tarafından test edildiği kaydedildi.Araştırmanın sonuçları British Medical Journal’da yayımlanırken, İngiliz bilim adamı Scott Montgomery, söz konusu çocukların çoğunluğunun, bu yaşlarda yaşıtlarından daha şişman olmadıklarını söyledi.
DİĞER HABERLER
CVS ile Down Sendromu’nda erken tanı
Bebek büyütürken yapılan 20 klasik hata
Çocuklarda bel ağrısı göz ardı edilmemeli
‘Hastanelerdeki kuvöz sayısı yeterli değil’
Yeni doğan bebeklere fazla temas etmeyin
Küçük prematürelerde ölüm riski artıyor
4 damla topuk kanı hayat kurtarıyor
HGH uykusu az çocuk obur olabiliyor
Süt dişleri tamamlanınca ortodontiste gidilmeli
Kurşun zehirlenmesi çocukları tehdit ediyor
Uykusuzluk bebeklikte başlıyor
Çocuklarda büyüme plağı kırıklarına dikkat
Kaynamış süt daha kolay tolere ediliyor
Otizm de çevresel etkilerin de önemi var
Bebek gülümsemesi anneleri uyuşturuyor
Aşırı sıcaklar bebekleri de etkiliyor
El-ayak-ağız hastalığı çocukları tehdit ediyor
Kulak enfeksiyonu geçirmişse emzik vermeyin
Kendine güvenen çocuk sağlıklı yetişkin oluyor
Güneş şeker hastalığının etkisini azaltıyor
22 haftalık cenin ameliyat edildi
Down sendromlu doğan bebek için dava
Alkol, belleği kemiriyor
Ani bebek ölümlerinin nedeni bakteri mi?
Her yıl 2 bin 500 çocuk ev kazası kurbanı
Cep telefonları çocukları tehdit ediyor
Eklem romatizması çocukları tehdit ediyor
Göz testiyle otizme erken tanı
Baş ağrısı çocuk ve ergenleri de vuruyor
Çocuklarda 2 yaş sendromu
Hintli çocuklarda büyüme geriliği çok yaygın
Çocuklar da kalp hastası olur
Anne sütü, bebeği meme kanserinden koruyor
Çocukluktaki taciz beyinde değişime yol açıyor
Emzirme ile zeka arasında bağlantı bulundu
Bebek emzirmenin incelikleri
Köpek beslemek çocukları alerjiden koruyor
Anne sıcaklığı acıyı azaltıyor
Çocuklarda ‘alerjik rinit’e dikkat
3 yılda 108 bin tüp bebek uygulaması yapıldı
Korunmanın en etkili yolu aşılama
Üreteral reflü, enfeksiyonu tetikliyor
Cips ve az uyku çocukta obezite nedeni
Ters doğum da kalıtsal
Hormon değişikliği gençleri ‘gece kuşu’ yapıyor
Prematüre doğanlar daha nazlı oluyor
Çocuklarda bahar hastalıklarına dikkat
Türk çocukları 30 yıl öncesine göre daha uzun
Onbinlerce otizmli çocuk eğitim alamıyor
‘Çocuklarınızı çok öpmeyin, öptürmeyin’
Obez çocuk sayısı ikiye katlandı
Türk çocukları 30 yıl önceye göre daha uzun
Kızamık virüsü 2010’a kadar yok edilecek
Temizlik ürünleri bebeklerin ciğerlerine zararlı
4 yaşından önce göz muayenesi şart
Çocuğunuza verdiğiniz ilacı tanıyın
Bir anlık öfke bebeğinizin ölümüne yol açabilir
Uyumayan çocuk obez oluyor
Şampuandan bebeğe kimyasal geçebilir
Burun akıntısı başka hastalığın belirtisi olabilir
Folik asit, erken doğum riskini azaltıyor
2007’de tüp bebeğe 300 milyon dolar harcandı
Geniz eti, bademcikten tehlikeli
Karneyi değerlendirirken sınıfta kalmayın
Yeni neslin dişi çürük!
3,5 milyon çocuk beslenemediği için ölüyor
Tarama programlarıyla sağlıklı nesillere...
Anne sütü, bebekte alerji riskini azaltıyor
Çocuklara 5’li aşı uygulaması başladı
Türkiye, tüp bebek cenneti
Her yıl 5 bin bebek ‘omurga açıklığı’yla doğuyor
Çocuklar ‘ani nedenlerle’ ölüyor
3 yaşındaki çocuğa cinsel eğitim nasıl verilir?
Sınavın adı değişiyor, kaygısı değişmiyor
Hamilelikte botoks bebeğe zarar veriyor
Çocukta yüksek ateş hastalık değil, belirti
10 günlük bebeğe kalp ameliyatı
Tüp bebekte umutsuzluğa kapılmayın
İlk işitme engelli okul öncesi eğitim merkezi

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Dünyanın ilk tüp bebeği anne oldu. (İngiliz basınında)

Britain's first test-tube baby on having a baby of her own

Twenty eight years earlier, at Oldham General Hospital, his mother Louise Brown had made history when she became the world's first test-tube baby. Now, by having a child of her own, she is continuing the family line that her parents had been so desperate to establish. But if Cameron's birth at St Michael's Hospital in Bristol was an occasion for celebration, it was also a time of desperate sadness. For the previous day, the family had buried Louise's father, John.


John died from lung cancer just two days short of his 65th birthday. He never got to see his grandchild; he didn't even know what sex the baby was. But now, in an exclusive interview with The Mail on Sunday, Louise explains what Cameron would have meant to him and tells of the happiness a new life has brought to a family that was created in the most extraordinary circumstances.
Speaking from her home in Knowle, on the outskirts of Bristol, where she lives with her husband of two years, Wesley Mullinder, Louise says: "Cameron was due on January 2 but was actually born at 12.23pm on December 20. It meant we were able to keep the news to ourselves for a bit, which was nice. Now I think we're ready to introduce him to everyone.
"He's tiny, just under 6lb, but he's perfect. We were lucky in that Wesley and I were able to conceive naturally. We'd only been trying for about six months so it was obviously much easier for us than for Mum and Dad. I don't know if the fact that they tried so hard to have a baby had any effect on me but I have always wanted children. I worked as a nursery nurse for three years and I always knew that one day I would want to have my own.
"Lots of people have asked me if I had to do anything differently because I was born by IVF, but I didn't. I didn't have to take any extra precautions or have any extra checks. I was meant to have a natural birth but, as Cameron was breached, and they were worried about the amount of fluid in the womb, I had to have a caesarean.
"It's not how I'd wanted to do things but the main thing is that he's safe and healthy. You're allowed only one person into the operating theatre so Wesley waited outside and my mum was with me the whole time.
"They released me on Christmas Day at 3.30pm. We went straight round to my mum's in Whitchurch where my sister Natalie and her two children also live. We always spend Christmas there but this year it was very strange and very sad. Cameron was amazing though. He brought us some much needed cheer."
It's impossible to imagine the range of emotions that Lesley, now 58, must have been going through as she watched her daughter undergo a similar caesarean operation to the one she had all those years ago.
Louise's birth would make headlines around the world but for Lesley and John it was at its heart, a profoundly personal moment: the arrival of the baby they had wanted for so long. This time, however, John, a former British Rail engineer, wasn't there to share in the joy.
Louise says: "All Mum and Dad wanted was a baby and, one day, grandchildren. My sister has two children but it seems so unfair Dad didn't get to see Cameron. He was only two weeks short of meeting him. Because everything happened at once I don't know if it's hit me yet. I think I knew deep down that he was going to die before he saw his grandchild. I said to Mum, "I don't think he's going to make it."
"Dad was diagnosed with asbestosis seven years ago. It was probably from all the time he spent working on the railways inside the tunnels.
"Last August they said it had turned into mesothelioma, a form of lung cancer. I was due to have my 20-week scan. Before I went I said to Dad, "I'll find out what I'm having if you want?" but he said, "Don't worry, I'll still be here to see for myself."
"Dad was fine at the beginning. His breathing was a bit difficult but he could walk about, even though he had to take things pretty slowly. They told us that the mesothelioma was growing quite slowly but that it was also a very aggressive disease.
"He seemed to be plodding along quite nicely and then, on November 29, he had a stroke. It paralysed him down his left side, he couldn't see, couldn't speak, although he did still know who we were. He lasted eight more days and died on December 7.
"He was at the Bristol Royal Infirmary, which is five minutes from St Michael's. I had just been to the hospital for a check-up on Cameron. I didn't know it at the time, but they had phoned Mum to say that Dad was struggling and it might be a good idea to come and see him.
"But none of us made it in time. It was sad but he had suffered so much and when we saw him there he looked so peaceful. He hadn't looked like that for a very long time."
Louise is a down-to-earth girl who is loath to make a fuss, so she downplays the toll her father's illness must have taken. She does, however, admit that the pressures of the past few months might have had an affect on her pregnancy.
She says: "When Cameron was born people asked me if I smoked because he was so small, just 5lb 6oz. I've never smoked in my life. Then they asked if I'd been under a lot of stress as that can affect the weight of the baby, which I suppose I was really. It has been difficult for all of us. I tried to keep calm because I didn't want to upset the baby. Also if I got upset, then I knew Mum would get upset and she already had enough to be dealing with."
Now, however, Cameron is a much-needed source of comfort - a reminder of the father and husband they all loved so much. Louise says: "Cameron's got my Dad's feet, just like I have. They're very broad and have the same arch. And Cam also frowns a lot, like I do and just like Dad did.
"I'm the spitting image of my dad and now I see so much of my dad in Cameron. It has been the most amazing comfort. Dad would have loved him to pieces but in a way, he's still around. It might sound silly but I look at Cam and think half of my dad's in him. It's funny, but even though he's only three weeks old, it feels as though he's been with us forever. We're just really enjoying it and Wesley's really great with him."
In many ways Wesley and Louise are just like any other new parents. Wesley, a nightclub doorman, painted Cameron's nursery and, because he work nights, is able to spend each day with his young son.
Louise, an administrator with a shipping firm, intends to go back to work once Cameron is older. She admits they lead an unremarkable life, yet because of the remarkable nature of her conception Louise will always be a part of the public consciousness. The world has followed her through every milestone of her life, from her first birthday through to her 21st, from her marriage to the birth of her first child.
She was four years old when her parents first tried to explain to her the way she was born, telling her about her two 'uncles' - Robert Edwards and Patrick Steptoe - who pioneered the IVF process.
She says: "Mum and Dad told me just before I went to school, just because some of the older children might have understood who I was and might have said something. You know how cruel kids can be and I think they were a bit worried that people might say things to me.
"Some of them did shout "test-tube baby" at me and when I got older the kids did mention it. There was nothing specific, never anything nasty but if new children arrived at school they would point out who I was.
"Mum and Dad showed me the video of my birth, which was a bit weird, and they also explained how I'd been conceived. I don't know if I really understood what they were telling me. I'm not sure how old I was when I did understand, I don't know if you ever do get your head round it.
"When I was growing up I would think about it in more depth. When you're a teenager you think about who you are and where you're from - but now I suppose I'm used to it.
"I've had it for 28 years so I don't take too much notice any more - although it is quite annoying when people ask stupid questions. When Dolly the sheep was cloned, people kept calling me up asking to know what I thought - but why would I know about these things? I'm not a scientist. I don't know any more than the next person.
"I do think it's wrong to use science to choose the sex of a child unless it's for medical reasons but then everyone takes things too far, don't they? I wasn't approved of when I was born. Now when you look where we are and what we can do, it's really quite scary."
In another medical first, Louise's younger sister, Natalie, 25, was the first test-tube baby to have a child of her own. Her daughter Casey is now seven, and her son Christopher is five. Louise says: "My sister was born through IVF as well but it's not something we really talk about. We have normal lives.
"Everyone around here knows who I am but most other people don't realise any more. I can understand the interest. It's human nature, isn't it, to be interested in anything that's a bit different? But maybe this will be it now. I've kind of done everything haven't I? Got engaged, got married and had a baby. I don't suppose there will be much interest in me now until I die. Then it's poor old Cameron who will get all the hassle.
"When I had Cameron I'm not sure the staff knew who I was, although the surgeon did. He happens to be an IVF specialist who lectures on the subject. He came in the morning of the operation and he was so excited. He said, "I can't believe that I'm now helping you deliver your own baby.""
Although Cameron is just three weeks old, Louise says she is already looking forward to having more children. She might also consider IVF if she has any trouble conceiving. She says: "Yes, I probably would have it if I had to. I definitely want more children but it's so different now to when Mum was being treated. Now she says it's like a conveyor belt whereas when she did it, it was much more personal.
"Professor Edwards and Mr Steptoe were like family. Mr Steptoe died when I was ten, but before that we used to go and see him and his wife Sheena at their home in Oldham.
"And when I knew I was pregnant I wrote to Bob Edwards and told him. I didn't want him to find out from the newspapers. Bob and Dad were great friends and he called up to say how happy he was for us. He also came to my wedding. We are also friends with Grace McDonald and her son Alistair who was the first male IVF baby. They were both at Dad's funeral. It's like one big family.

"For now though, I'm happy with what we've got. We've been very lucky already. They say I was a miracle but, for me, so is Cameron."

26 Ağustos 2008 Salı

DUBAİİ

DUBAİİ MÜZESİ,Al FAHİDİ KALESİ

















Burj El Arab Oteli, dünyanın tek 7 yıldızlı oteli. Dubai'nin ve ülkenin prestiji. Sonuçta bir otel ama ülkenin tanıtımında etkisi büyük. 1 milyar dolara inşa edilmiş, 500 milyon dolar dekor için harcanmış. Takım elbiseyle ancak içeri girebiliyorsunuz. Önceden rezervasyon yaptıranlar girebiliyor. Lokantalarında yemek için öyle kapıdan içeri giremiyorsunuz. Gideceğiniz günden önce rezervasyon yapıyorsunuz. Kabul edilirse, gittiğiniz gün, kapıya rezervasyon kabul faksı geliyor. İsminiz kontrol ediliyor. Otel 50 yıl full olsa bile maliyetini karşılamıyor.

175 metrekare iki katlı en ufak odanın fiyatı 1000 dolar, yüksek sezonda. En lüks odanın fiyatı ise, 8 bin dolara kadar çıkıyor.Düşük sezonda ise 2 kişi uçak bileti dahil bir hafta 2400 dolara kalabiliyorsunuz.İçinde 1000 metre karelik daireler var.
Son Güncelleme ( Perşembe, 19 Nisan 2007 )
DUBAİ MÜZESİ



Perşembe, 19 Nisan 2007

Al Fahidi Kalesi içinde yer alıyor. 1799 yılında inşa edildiği belirtilen müze, bir zamanlar saray, askeri garnizon ve hapishane olarak kullanılmış.Günümüzde ise, iki bölümden oluşan müze. 1970 yılında müze olarak kullanılmaya başlamış. 1995'de restore edilmiş. Müzenin bahcesinde eski Dubai yaşantısıdan günümüze kalan kayıklar, ev örnekleri silahlar sergileniyor.

Ama müzenin asıl çarpıcı tarafı kalenin altına yapılan ve soğutmalı yeni müze bölümü. En son teknolojik olanaklar kullanılarak Dubai'nin geçmisten bugüne bütün geçirdiği aşamalar burada size ışık, foto gösterileriyle adım adım anlatılıyor. Dubai'nin ortasından geçen 10 kilometre uzunluğundaki Haliç ve etrafında kurulan Dubai şehrinin bütün özellikleri burada.
Çöl yaşamından, geleneksel Arap evine, camilere, çarşıya, hurba bahçelerine varana kadar dubai ile ilgili her şey yer altına yapılan özel müzede sergileniyor. Çölde yapılan arkeolojik çalışmalar bir köşede size anlatılıyor. Bir başka köşede ise, balmumu heykellerle, Dubai'nin ilk kurulduğu yıllarda yaşayan bedevi kabilelerin yaşantısı gözlerinizi önüne getiriliyor

HOTEL

HOTEL

Crown American Hotels' 100% Satisfaction Guarantee:
“We pledge that your stay will be comfortable
in friendly, clean surroundings. If any part
of your stay does not meet with your
expectations, give us a chance to correct it.
If you’re not satisfied, you don’t pay for that
part of your stay.”

Crown American Hotels' Mission Statement:
"We strive to exceed the expectations of our
guests in a home away from home environment."
Pasquerilla Plaza Building








Corporate Culture

Employee Benefits

Employment Opportunities

Resume Submission

EEOC Statement


At Crown American Hotels, our company is only as good as our people.

Innovative, talented and committed individuals have worked hard during the past 40 years to build Crown American Hotels into one of the mid-Atlantic's top hotel management and development corporations.

Working here is all about exceeding the expectations of our guests -- a philosophy which has earned us an outstanding reputation nationwide.

We're always looking for top talent -- smart people who are energized, innovative, flexible in their thinking and ready to realize their potential in a company positioned for success. Our employees operate with a common set of values -- a code of ethics, that distinguishes us and provides a secure, productive and pleasant place to work.

Ultimately, our strong corporate reputation -- the positive perception of our hotel franchises, our values and our financial performance -- comes from our people.

Isn't it time for you to join our winning team?










Downtown
Address: PA Route 56 to Downtown
250 Market Street, Johnstown, PA 15901 USA
Phone: 814.535.7777 Fax: 814.539.1393
Reservations: 800.433.5663
http://www.johnstown-dwtn.holiday-inn.com
159 guest rooms & suites feature an in–room coffee maker, hair dryer, iron / board. Indoor pool, fitness room, whirlpool / sauna and Harrigan's Cafe & Wine Deck.



Address: 1440 Scalp Avenue, Johnstown, PA 15904 USA
Phone: 814.266.8789 Fax: 814.266.5285
Reservations: 800.822.9194
http://www.johnstownpa.hiexpress.com
108 guest rooms & suites feature an in–room coffee maker, hair dryer, iron/ board. Complimentary Express Start Breakfast Bar, free local phone calls and bus parking.



Downtown
Address: Holiday Inn: 250 Market Street, Johnstown, PA 15901 USA
Phone: 814.361.2620 Fax: 814.539.1393
Reservations: 814.361.2620
http://www.harriganscafewinedeck.com
The region's best for food and wine featuring gourmet fare in an elegant yet relaxed atmosphere. Wine Spectator Award of Excellence, 100+ wine selections featuring 30 wines by the glass, complimentary parking, live weekend entertainment, Wine Deck, and comfortable lounge featuring a Tapas menu.





Downtown
Address: 301 Napoleon Street, Johnstown, PA 15901 USA
Phone: 814.535.9385 Fax: 814.248.3042
Reservations: 866.277.5573
http://www.fjpconferencecenter.com
State–of–the–art facility featuring 14,895 sq. ft. for up to 850 • Menu Guide Available • Audio–Visual Equipment Available • 60 miles southeast of Pittsburgh • 140 miles west of Harrisburg







As a leader in the hospitality business for over forty years, Crown American Hotels is proud of our continued dedication and commitment to Johnstown. Crown American Hotels manages Harrigan's Café & Wine Deck, the Holiday Inn – Downtown Johnstown and the Holiday Inn Express on Scalp Avenue; both of which are franchised through agreements with Inter-Continental Hotels. Crown American Hotels also manages the Frank J. Pasquerilla Conference Center in Downtown Johnstown.




Our Mission

We strive to be the best hospitality value in the communities we serve. We accommodate our guests in friendly, clean and secure "home away from home" surroundings. We are driven to excellence by exceeding the expectations of our guests.

25 Ağustos 2008 Pazartesi

Nuclear Medicine / SPECT & PET

Nuclear Medicine / SPECT & PET

Nuclear Medicine PET SPECT

Simplicity is seeing the big picture ... and the small

Philips is bringing a new understanding, as well as needed simplicity, to nuclear medicine. We have what you’ll need to be successful now and in the future.

BrightView SPECT

BrightView SPECT

The shortest distance to diagnosis.

+ More
GEMINI TF

GEMINI TF

Setting a new benchmark with TruFlight Time-of-Flight technology.

+ More
Precedence SPECT/CT

Rent a car

rent a car firmalarının aradığı şartlar;

Sürücü Belgesi

En az 1 yıl geçerli sürücü belgesine sahip 21 yaşındaki kişiler A, B, C, D, E
grubu araçları kiralayabilirler. F, H grupları için 3 yıllık sürücü belgesine sahip
ve 25 yaşında olma, J, m grubu araçlar için 5 yıllık sürücü belgesine sahip
ve 28 yaşında olma koşulları aranır.


Kiralama Süresi

En az iki gündür. 3 saati aşan gecikmelerde 1 tam gün, 3 saate kadar olan
gecikmelerde ise saat başına günlük kiralama ücretinin 1/ 3 ‘i tahsil edilir.


Trafik Cezaları

Trafik kurallarına uyulmaması durumunda doğacak her türlü sorumluluk ve
ceza kiralayana aittir. Araçların hangi nedenle olursa olsun resmi ve mahalli
makamlar tarafından tutulması halinde geçen süreler, sözleşme süresi
içinde kabul edilir.


Ödeme Şekilleri

Araçlarımızda hasar meydana gelmesi durumunda kiralayan kişi A, B, C, D, E
grubu araçlarda 4500 € H, J, M grubu araçlarda 7500 €‘a kadar hasarı
ödemekle sorumludur. Kiracının A, B, C, D, E grubu araçlar için günlük 5 €,
H, J, M grubu araçlar için 10 € sigorta fonu ödemesi halinde hasar sorumluluğu
ortadan kalkar. Lastik yarılmaları, cam veya far kırılmaları, stepne ve radyo-teyp
çalınması sigorta kapsamı dışındadır. A, B, C, D, E grupları için 3 €,
H, J, M grupları için 5 € günlük sigorta ücreti ödenmesi ile bu tip hasarlar sigorta
kapsamına girer.

Ancak sigortanın geçerli olabilmesi için;

Trafik kaza zaptı ve alkol raporu hemen tutturulması ve 48 saat içinde en yakın
ofisine ulaştırılması, Aracın; alkollü, uyuşturucu etkisi altında yada
yasal hız sınırları dışında kullanılmaması gerekir. Aksi takdirde aracı kullanan tüm
hasarlardan sorumlu tutulur. Sigorta fonunun ödenmemesi ve kiralanan aracın
çalınması durumunda kiracı, araç 30 gün içerisinde bulunursa, aracın
bulunduğu tarihe kadar olan kira bedelini, araç 30 gün içinde bulunmaz ise
araç bedelini ödemekle yükümlüdür. Kiracı dışında aracın ikinci bir şahıs tarafından
kullanılabilmesi ancak geçerli kimlik ve ehliyetinin sözleşmeye kaydı ile mümkündür.
Aksi halde sigorta geçersiz sayılır. Sigorta fonu ödenen ve yukarıdaki tüm şartları
yerine getiren ve kaza raporunda kusursuz olduğu tespit edilen kiracıdan hasar
bedeli alınmaz. Ancak aracın serviste kalacağı süre bedelini ödemekle sorumludur.



Ferdi Kaza Sigortası

Her ilave sürücü için günlük 3 €'dır. Kiralanan aracı kontratta isimleri yazılı kiracı ve
eğer istenmiş ise ikinci sürcünün dışında kimse kullanamaz.


Port Bagaj

Günde 5 € karşılığı sağlanır. Port Bagajın çalınması sigorta kapsamının dışındadır.


Teslim ve Bırakma

Car bürolarının bulunduğu iller ile buralardaki hava alanları, limanlar,
tren istasyonları ve otellerde ofis çalışma saatleri dahilinde teslim ve bırakmalar
ücretsizdir. Aksi durumlarda araç teslim ve bırakma en yakın büroya olan uzaklığın
beher km.'si için 1 € alınacaktır.


Yurt Dışına Çıkış

Araçlar yurt dışına çıkartılamazlar.


Diğer Hizmetler

Çocuk koltuğu günlük 5 €
Yabancı dil bilen şoför için günlük 50 €
19:00 - 24:00 saatleri arasındaki hizmetlere ilave her saat için 5 € ücret alınır.


Vergi

Bütün fiyatlara %18 KDV ilave edilecektir. Fiyatlara aracın bakım giderleri dahil benzin hariçtir.


UZUN SÜRELİ KİRALAMALAR İÇİN ÖZEL FİYAT UYGULANIR.

23 Ağustos 2008 Cumartesi

Beijing 2008

Evet Beijing 2008 bir madalyada servet tazegülden geldi.Tekvandoda 68 kiloda mücadele eden servet tazegül 3olarak bronz madalya aldı.teşekkürler servet.
Beijing 2008

Beijing 2008 şahinimiz

Beijing 2008 Beijing 2008 de Türkiyemize ilk altın madalya serbest güreşten 66 Beijing 2008 kiloda ramazan şahinden geldi.Ukranyalı rakibini 3-1 yenerek bir yıl içinde avrupa dünya ve olimpiyat şampiyonluğuna oturdu.Beijing 2008 de ilk altın madalyamız hayırlı uğurlu olsun.

Beijing 2008 Olympic Games

Beijing 2008 Olympic GamesBeijing 2008 Olympic Games

Beijing 2008 Olympic Games pekin yaz olimpiyatlarında Türkiye ye bir gümüş madalyada 10000 metre atletizmde bayanlarda Elvan Abeylegesse den geldi. Bunca sıfır çekmenin yanında elvanda yüzümüzü güldürdü. Ayrıca elvan Beijing 2008 Olympic Games te Türkiye rekoru kırarak olimpiyat tarihimizde bayanlar atletizmde Türkiye mize ilk madalyasını kazandırmış oldu.

Beijing 2008 Olympic Games 10 bin metre bayanlarda sıralama şu şekilde oldu.

1 DIBABA Tirunesh Ethiopia
2 ABEYLEGESSE Elvan Türkiye
3 FLANAGAN Shalane Amerika

22 Ağustos 2008 Cuma

VİNÇ SANAYİ

VİNÇ SANAYİ














1980 denberi elde ettiğimiz bilgilerle 2000 yılında Vinçser olarak kendi firmamızı kurduk.
Bugüne kadar 250 kg kapasiteden 100 ton kapasiteye kadar çeşitli tiplerde elektrikli
vinç ve ayrıca çelik konstrüksiyon fabrika binası köprüler ve yük asansörleri yapımı ile Türk sanayisinin hizmetine sunmuş bulunmaktayız.

Mamüllerimizin göstermiş olduğu yüksek performans çabalarımızın daha da yoğunlaşarak devam etmesini sağlamıştır. Şimdiye kadar gördüğümüz destek ve güvene dayanarak kaldırma, taşıma makinaları, çelik konstrüksiyon yapılarla ilgili problemlerinizde sizlere hizmet etmekten kıvanç duyacağımızı bilgilerinize sunarız.





HEREKE HALILARI

Hereke İpek Halısı

Hereke'de halıcılığa ilişkin ilk çalışmalar, 1891 yılında Hereke dokuma fabrikası'na Gördes, Demirci ve Sivas'tan getirtilen ustalarla başladı. Bu ustalar çevre köylerde bu sanatı öğretti ve halıcılık kısa sürede yaygınlaştı. Saray halıları ve yabancı devlet adamlarına armağan edilecek değerli halılar burada dokunmaya başladı. Özellikle 1943'ten sonra Hereke halıcılığında büyük bir canlanma görüldü. Önceleri Gördes, Demirci türü halılar dokunurken daha sonra Uşak, Gördes, Bergama ve Saray halıları örnek alınarak özgün motifler oluşturuldu.


Hereke asıl ününü ipek halılarla yapmıştır. Bursa ipeğinden dokunan bu çok değerli halılar yurtiçinde ve yurtdışında kolaylıkla alıcı bulmuşlardır. İpek Hereke halılarında santimetre karede ortalama 100 düğüm bulunur. Çok ince ve çok değerli olan bazı halılarda santimetre karedeki düğüm sayısı 400'ü geçmektedir. Bu halılarda gül, karanfil, lale, erik ağacı motifleri çoğunluktadır. Kimi halılarda çerçeve içine alınmış eski harfli yazılara ya da çiçek motifleri arasına yerleştirilmiş hayvan motiflerinden oluşan değişik kompozisyonlarda bulunur.


Hereke halıları büyüklüklerine göre küçük yastık (25 x 40 cm.), yastık(60 x90 cm.), seccade(120 x180 cm.), karyola(150 x225 cm.), kelle(200 x 300 cm.) gibi değişik adlar almaktadır.


1970'li yıllarda özel sektörün ipek halıya yatırım yapmasıyla hızlanan sektör 1980'li yıllarda zirveye varmıştır. Fakat 1990'lı yıllarla birlikte gerek bazı kişilerin işin sanat yönünü bırakıp sadece para yönüyle ilgilenmesi, gerekse yurtdışında dokunan kalitesiz halıların Hereke halısı adı altında piyasaya sürülmesiyle halıcılık sektöründe belli bir gerileme söz konusudur.



Sanatın doruğa eriştiği noktada HEREKE HALILARI

Atalarımızın büyük önem verdiği bir halk sanatı halıcılık.... Geçmişten günümüze özenle yaşattığı bir sanat. Dünyada bilinen ilk el halıları Orta Asya'da Türkler tarafından dokunmuştur. Bu halıların günümüze kadar ulaşabilmiş en eski örneğinin MÖ 6-5. yüzyıllarda yapılmış olduğu ve halen Leningrad müzesinde saklandığı bilinmektedir. Orta Asya'nın kurak bölgelerinden batıya göç eden Türkler, kültürlerini, sanatlarını, folklörlerini de yanlarında taşımışlar ve yeni yerleştikleri bu verimli topraklarda yeni motiflerle, yeni renklerle geleneksel olan bu halk sanatlarını daha da zenginleştirmişlerdir.

Günümüzde 36 değişik yörede dokunan Türk halılarının en nadide örnekleri tarihi ipek yolu üzerinde yer alan İstanbul'un 65 km. doğu uzantısındaki sahil kasabası Hereke'de hayat bulmuştur. 1843'te dönemin padişahı Sultan Abdülmecit tarafından kurulan Hereke Fabrika-i Hümayun 'undan günümüze dek, Hereke halısı, kalitenin ve görkemin simgesi olma özelliğini sürdürmüştür. Hereke halıları, geleneksel Anadolu halıcılığının yüzyılımızdaki sentezidir. Geçmişte Dolmabahçe, Yıldız, Beylerbeyi ve daha bir çok görkemli sarayımızın bütün halıları ve döşemelik kumaşları Hereke'de dokunmuştur. Saf İpekten veya pamuk çözgülük üzerine yünden dokunan Hereke halıları için İmparatorluğun dört bir yanına haber salınmış; birbirinden yetenekli desinatörler, çiniciler, tesbihçiler, dokumacılar saraya çağrılmış; ve yoğun bir çalışmayla devrin bu estetik ustaları birbirinden güzel motifler tasarlamışlardır. Hereke halılarında, sanatının her dalında doğayı kucaklayan Osmanlı toplumunun bu özelliklerini gösteren motifleri ve diğer geleneksel sanatlarımızda olduğu gibi tasavvuf kültürümüzden gelen sonsuzluk temasını bulmak mümkündür. Desenler, sonsuzdan gelirmişcesine bordürden halıya girmekte ve tekrar öteki bordürden sonsuza doğru gidercesine kaybolmaktadır. Hereke halılarında başta lale, goncagül, yaprak, karanfil, sümbül, badem, çiçek buketleri olmak üzere ikiyüzden fazla çiçek motifi kullanılır; ve bu motifler bir araya gelerek eşsiz desenler oluşturur. Bir çiçek cümbüşüne dönüşmüş Hereke halılarına her dokunuşta bir çiçek yumuşaklığı; üzerinde her gezinişte bir gülistan ferahlığı hissedilir.

Dünya halı experlerinin kalitesini hayranlıkla dile getirdikleri Hereke halılarına, dokunuş tekniği ve malzeme kalitesiyle diğer pek çok halı üreticisi yabancı ülkelerce gıpta edilmiş ve her ne kadar kalitesine ulaşamamışlarsa da, desenlerini kendi ürünlerine yansıtmaya çalışmışlardır. Günümüzde Avrupa ve Amerika gibi, el halılarının büyük miktarda alıcı bulduğu pazarlarda Hereke halılarının kopyalarını dahi görmek mümkündür. Bir çok halı üreticisi ülkelerce kopyalanmaya çalışılan Hereke halıları, kopyalanamaz özelliğini sadece desenlerinden değil; Bursa ilimizin yemyeşil ve tazecik dut yapraklarıyla beslenmiş ipek böceklerinin kozalarından elde edilen dünyanın en yüksek kalitesindeki filatör ipeğinden de almaktadır.

Bıkmadan, usanmadan metrekaresine bir milyon çift düğüm atılarak yaklaşık on ayda dokunan Hereke halılarının her aşaması kendine has bir takım teknik özellikler ve çalışmalar da gerektiriyor. Hereke ve civarında yeteneklerini ve bilgilerini nesillerinden alan genç kızlarımızın dokudukları, dokurken de ayrılığı ve kavuşmayı; acıyı ve sevinci; hasreti ve sevgiyi; dileklerini ve özlemlerini her bir ilmeye işledikleri halıların orijinal olma özelliği ancak bu yörede dokunan halılara ait kalıyor. Dokudukları halılara bir de eski dilde geleneksel olarak yazılmış Hereke imzasını da gururla atıyorlar. Bu çalışma da ancak bu el sanatının küçük yaşlarda öğrenilmesiyle başarılıyor. Dört nesildir aile geleneğini sürdüren " Ör Kardeşler " " Han Halı " imzasıyla, renk ve motif özgünlüğüyle dünya pazarında yerini almış Hereke halılarının bu haklı övgüsünü geleceğe taşıyorlar. Dün atalarından dedelerinden aldıkları mesleki becerilerini, bugün, bütün incelikleriyle gelecek nesillere aktarmaya kararlılar.İmal ettikler eserlerini, Hereke kasabasının merkezindeki görülmeye değer bir sanat evi itinasıyla düzenlenmiş butiklerinde, sanatseverlere sunuyorlar.

Yedi Dağın Çiçeği, Badegül, Kırçiçeği, Binbir Çiçek, Lalezar, Kristal, Karpuzlu, Zümrüt-ü Anka, Çeşm-i Bülbül, en meşhur desenleri olarak yerini almıştır Hereke halısının tarihinde. Her desen, her motif bir simge olmuştur. Örneğin, Yedi dağın çiçeği.... yedi tepe üzerinde kurulu İstanbul şehrinin çiçeklerini; lale,sevgi ve barışı; sümbül, aşkı; beyaz gül, sevgiyi; yabani gül, hasreti anlatmıştır genç kızların elleriyle dokudukları halılarda. Kırmızı ve laciverdin geleneksel olduğu halılarda motif renkleri olarak çok zengin bir renk ahengi ilk bakışta göze çarpmaktadır. Her halıda otuzu aşkın rengin ahenkle dans edişinin uyumudur bu...

Haydarpaşa Garı'ndan bir saatlik tren yolculuğuyla varabileceğiniz Hereke kasabası büyük şehrin gürültüsünden kaçıp doğayla, tarihle, sanatla kucaklaşmak isteyen kültür hayranları için ideal bir mekan. Geleneksel el sanatının doruğa eriştiği bu güzel beldemiz, kıy şeridinde sıralanmış çay bahçeleri, balık lokantaları, parkları ve sıcacık insanlarıyla görülmeye değer.



21 Ağustos 2008 Perşembe

Amerikan Panel Kapı Modelleri

Amerikan Panel Kapı Modelleri

Amerikan Panel Kapı Ansayfa

Amerikan Panel Kapı Anatolia Amerikan Panel Kapı Anatolia Camlı
Amerikan Panel Kapı Aspendos Amerikan Panel Kapı Aspendos Camlı
Amerikan Panel Kapı Perge Amerikan Panel Kapı Perge Camlı
Amerikan Panel Kapı Assos

Amerikan Panel Kapı

20 Ağustos 2008 Çarşamba

Innovation. ( Midas Zeytinyağı

Innovation

Special for your company (Gourmet and Soap Sets)
Fairs, celebrations, campaigns, special events like conventions… Exclusive to your vendors, customers and guests… Or whenever you would like to offer “a special product” during your new products launches accompanied by MIDAS flair from Edremit olive groves…

Please click for more Information...

The most valuable
MIDAS Extra Virgin Olive Oil 0.6 has been awarded the GOLD MEDAL by MONDE SELECTION (Brussels)
...

The most famous
MIDAS Extra Virgin Olive Oil has now been included in the L'extravergine 2007 and 2008, a hand book which lists the best olive oils of the world...

The most popular
Now Aphrodite and Amphora in Europe..! Midas branded "gift products" are offered to clients via catalogues in Germany, Austria and Switzerland...
The newest
Oliva:

The nice meeting of the Olive Oil in the bottle and